Burun estetiği hakkında herşey, burun herkesin dikkatini çeken bir organımızdır. Çünkü yüz yüze iletişimde kişilerin yüz ve çevresi dikkat çeker. Bu nedenler çoğu hastalar burnunda ki şekil bozukluğundan dolayı kendini mutsuz hissetmektedir. Bizde bununla ilgili yazalım istedik.
Burun estetiği olanların sadece fiziksel olarak değil nefes almada da zorlanma ve rahatsız olma durumları beraberinde gelmektedir.
Burun estetiği hem kbb hemde plastik cerrahi işlemidir. İki branşta çeşitli şekilde yapmaktadır. Ayrıntılar yazının içersinde..Burundaki estetik algımızı bozan şey kemik iskelete, kıkırdak yapılara ve cildimize yönelik problemler olabilir. Yaptığımız işlem bazen fazlalıkları almak, bazen başka yerlerden kıkırdak, dermiş gibi dokuları eklemek bazen de mevcut dokuyu şekillendirmedir. Bu dokuların şekil olark üç boyutlu özel bir dizaynı vardır. Bu dizayn üzerinde değişiklik yaparak şekillendirmeler yapmak özel teknikler gerektirir. Ayrıca ameliyat masasında elde edeceğiniz güzel bir görüntünün ileriki süreçte devam edebilmesi için de bir çok önlem alınmalıdır. Zira özellikle kıkırdak dokular üzerindeki perikondrium denilen zarları ve kendi elastikiyetleri nedeni ile eski şekillerine dönme istekleri vardır. Bu nedenlerden dolayı rinoplasti bilgi, beceri ve tecrübenin önem kazandığı bir ameliyat çeşididir. Aslında “komplikasyon sadece zaman meselesidir” ve tecrübe seviyeniz ne olur ise olsun rinoplasti herzaman size bir süpriz çıkartabilir. Kabul görmüş uluslararası yayınlarda risk ortalaması %10 olarak bildirilmektedir. Burada cerrahtan sıfır risk beklentisi yerine olabilecek tüm problemleri çözme becerisi beklemek, sizi yarı yolda bırakmayacağını bilmek önemlidir. Doğrusuda budur.
Aynaya baktınız (aslında uzun zamandır bakıyorsunuz) ve “zamanı geldi” dediniz, artık rinoplasti olmaya hazırsınız. Şimdi uzun bir soru cevap maratonu başlıyor sizin için. Bunlardan bazılarını yanıtlayayım.
Burun estetiği (rinoplasti) ameliyatını kim yapmalı? Bir plastik cerrah mı yoksa kulak burun boğaz uzmanı mı?
Burun estetiği ameliyatı için bir plastik cerrahına gitmeniz gerektiğini önerirsen bu sizin için şaşırtıcı olmayacaktır. O yüzden bu yargıya kendinizin varması için çok basit bir bilgi vereyim. Bir tıp kitabevine gidip KBB nin en büyük cilt kitabını masaya koyun onun yanına da estetik cerrahinin en ince kitabını. Estetik cerrahi kitabının burun estetiği ile ilgili bölümlerinin ,o dev KBB ciltlerinden çok daha fazla yer tuttuğunu göreceksiniz. O kitabevinde sadece burun estetiğine yönelik yazılmış en önemli eserleri sorduğunuzda yazarlarının plastik cerrahlar olduğu göreceksiniz. Peki bu çok mu önemli? Neyi gösterir bize? Bu sonuç gösteriyor ki estetik algı bir eğitimdir ve plastik cerrahinin doğal süreci içerisinde son derece önemli bir yer tutar. Bizler bir kanserli dokuyu çıkarırken bile sonrasında nasıl görünürü düşünürüz. KBB burun estetiği solunum mekanizmalarına odaklı bir eğitim alırlar. Eğitimleri bittikten sonraki ilgileri doğrultusunda rinoplastiyi öğrenmeye çalışırlar. Tam tersi olarak ta plastik cerrahlar da solunumu düzeltme amacı ile kendilerini yetiştirebilmektedirler. Elbette kötü sonuçları olan plastik cerrahların olması gibi, çok güzel rinoplasti yapan KBB uzmanlarının varlığı da inkar edilemez. Tehlikeli olanlar “ nefesini açmışken şurasını da biraz düzelteyim” diyenlerdir. Rinoplastiyi bu kadar basite indirgeyen cerrahtan korkmak lazım.
Kapalı rinoplasti mi, açık mı olmalıyım? Farkı nedir?
Açık rinoplasti kolumella denilen burun orta direği üzerinde yapılan bir kesi ile başlar ve burun derisini kıkırdak ve kemik üzerinden kaldırılması ile devam eden bir cerrahidir. Savunucuları “tüm yapıları görerek yapmak iyi sonuç verir” der. Cerrah popülasyonunun %95 i şu an açık rinoplasti yapmasına rağmen revizyon oranının neden bukadar yüksek olduğunu açıklayamaz bu savları.Kapalı rinoplasti de de kesiler vardır, kesiler burun deliğinin içinde yer alır, bu yüzden görünmezler. Bu konuda yeterli eğitimi almayana zor gelir elbette. Çünkü dar alanda çalışılır. Ama bu hiçbirşey görmeden körlemesine yapılan sonuşları tanrıya havale edilmiş bir cerrahi değildir. Dokunduğumuz hemne her yapı açık rinoplastide ki kadar görülür. Burun ucu da buna dahildir. Acık rinoplastideki her manüplasyon kapalı rinoplastide de yapılabilir, hem de burunu açmadan. Şişlikler (özellikle burun ucundaki) kapalı rinoplastide daha hızlı kaybolmaktadır. Ve açık rinoplastide kolumella dikişlerini koyup kapatana kadar ne yaptığınızı kendiniz bile tam göremediğinizi düşünüyorum.Genel bir değerlendirme ile açık rinoplasti yapan çok başarılı sayısız meslektaşımız var. Kapalı tekniğe hakim olmayan bir cerrah için uzaktan çok zor görünmesini de anlayabiliyorum. Ama tekniğe hakim olmayan bir cerrahın da size kapalı rinoplasti olmaz denilmesini de kabul etmiyorum. Yukarıda yazdıklarımdan anlaşılacağı üzeri kapalı rinoplastiye aşığım ben. Çok nadir birkaç durumda açık rinoplasti uygulamaktayım, bunun dışında rutinim kapalı rinoplastidir.
Burnum doğal olacak mı?
Hastaların en büyük endişesidir bu. Ve haklıdır. Kötü örneklerle hepimiz karşılaşıyoruz. 1980 lerde burnun kaydırak gibi oyulduğu bir dönem olmuş ve hastalar bunu beğenmiş. 1990 larda bu hastaların düzeltilmesi ile geçmiş ve sekonder rinoplasti ile ilgili bir çok çalışma yapılmış. Günümüzde tüm bilimsel toplantıların özünde ameliyat yapıldığı anlaşılmayan doğal görünümlü ve fonksiyon kaybı olmayan burunlar elde etmektir. Altını çizelim, günümüzde kimsenin hedefi delikleri otobüs farı gibi karşıdan görülen, kaydırak şeklindeki burunlar değildir. Rastladığımız örnekler belki teknik hatalardan yada doktorları ile iletişimsizlikten kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum. Cerrahınızın sizin burnu ile ilgili düşüncesini en iyi anlayabilme yolu simülasyon çalışmalarıdır. Elbette burnunuzu bir bilgisayar ameliyat etmeyecek, bu çalışmalar ister kağıt üzerinde, ister yüzünüzün maskesi alınarak ister ise üç boyutlu görüntüleme ile çalışılsın sizin göreceğiniz şey cerrahınızın aklındaki güzel kavramıdır. Siz o çalışmayı beğenirseniz cerrahınızın estetik algısının iyi olduğunu düşünebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder